Polikistik Over Sendromu (PCOS) Genç ve orta yaş kadınlarda görülen en sık metabolik bozukluktur. Bu sorun, toplumdaki her 5 kadından birinde görülebilmektedir. İlk olarak 1935 yılında Irving Freiler Stein ve Michael Leo Leventhal tarafından tarif edilmiştir. Poli: çok anlamındadır polikistik: çok sayıda kist içeren anlamına gelir.
Polikistik over sendromu hastalarının çoğunda (hepsinde değil) yumurtalıklarda çok sayıda yan yana dizilmiş ufak kistler izlenir. Bunlar aslında normal anlamda yumurtalık kistleri gibi değildir, onlardan farklıdır, küçüktür. Başlıca bulguları; oligomenore, amenore (seyrek adet görme, adet görememe), anovulasyon (yumurta düzensizliği), androjen hormonlarında yükseklik ve/veya buna bağlı aşırı tüylenme (hirsutismus), akne ve şişmanlıkdır.
Polikistik Over Sendromu (PCOS) olan hastaların % 80’inde ultrasonografide yumurtalıklarda büyüme, yumurtalık kapsülünde kalınlaşma stromasında genişleme ve kapsülün hemen altında birçok (10-12 taneden fazla) küçük kist görülür. Ancak bu görünümün olması her zaman polikistik over sendromu olduğunu göstermez, çünkü normal kadınların % 23’ünde de ultrasonografide aynı bulgulara rastlanabilir.
Çocuk isteği şikayeti ile gelen ve yumurtlama bozukluğu saptanan hastaların %80’inde PCOS tespit edilir.
Tedavide amaç diyet, egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleri ile normal vücut ağırlığına gelmeyi sağlamak, androjen hormonlarının seviyesini düşürmek ve tüylenmeyi azaltmak, gebelik istemi varsa bunu sağlamaktır. Ayrıca bu hastalarda kronik anovulasyona (yumurtlama bozukluğu) bağlı endometrium (rahmin iç tabakası) sürekli östrojen hormonuna maruz kalır ve bu da endometrium kanseri riskini arttırır, tedavi amaçlarından birisi de bunu önlemektir. Kilolu hastalarda diyet ve egzersizler sayesinde kilo kaybı ile yumurtlama fonksiyonları ve dolayısı ile adet düzeni normale dönebilmektedir, gebelik şansı artabilmektedir. Çocuk istemeyen hastalarda en çok kullanılan tedavi seçeneklerinden birisi doğum kontrol hapları ve progesteron hormonlarıdır. Bu hastalardaki aşırı tüylenmeyi azaltmak için yine doğum kontrol hapları, siproteron asetat, flutamid, finasterid gibi ilaçlar kullanılabilmektedir. Bir diabet ilacı olan metformin androjen üretimini azaltmanın yanı sıra ovulasyon (yumurtlama) üzerine olumlu etkileri olması nedeniyle bu hastalarda kullanılabilmektedir. Bu yüzden özellikle çocuk istemi olan hastalarda tedaviye eklenebilmektedir. Çocuk isteyen hastalarda yumurtlamayı uyaran ilaçlar kullanılır. Genel olarak klomifen sitratla başlanıp yanıt alınamazsa daha etkin ilaçlara geçilmektedir. Bütün tedavi yöntemleriyle hala gebelik elde edilemeyen hastalarda seçenek tüp bebek (IVF)’tir.
İnönü, Yavuz Selim Blv. No:190, 61040 Trabzon
0462 229 7070 | 444 44 84
0 (462) 229 70 74